7 Nisan 2015 Salı

Zeytinliklerde Bahar

organik zeytinlik
 
Uzun ve sert geçen kışın ardından baharın gelişini hissetmeye başladık yavaş yavaş. Yavaş yavaş diyorum çünkü hala soba yakmadan durulmuyor, montlar botlar kazaklar hala kullanımda. Aslında bahardan önce gelen Leyloşlar'dan bahsedecektim ama çekmeyi umduğum yeni ve güzel fotoğraflar eşliğinde başka bir yazıya kalacaklar şimdilik.
Tarımsal faaliyetlerimizin başında organik zeytin yetiştiriciliği geliyor. Hal böyle olunca gözümüz heran zeytinliklerin üzerinde. Zeytinlikler şuaralar sadece bizim değil ahalinin de epey ilgi alanına giriyor, bunun sebebi de kavurması yapılan bilimum ot çeşidinin buralarda bulunabiliyor oluşu. Sadece ot da değil bazı yenebilir mantar türlerine de hala rastlamak mümkün. Papatya kurutmak isteyenlerin de bolca papatyayı bulabileceği bir alan zeytinlikler. O papatyaların kokusu öyle yoğun ve güzel ki insan bazen gerçek olup olmadığından şüphe ediyor.

papatya
 
Papatyaların yanı sıra gelincikler de zeytinliklerde sıkça karşınıza çıkan bahar habercilerinden. Yeri gelmişken köyde papatyaya kelçiçek, gelinciğe de kapçık dendiğini söyleyeyim. Gelinciklerin kırmızı çiçeklerini açmadan evvel toplandıklarında kavurması yapılabiliyor, ne yazık ki bu süre çok kısa olduğu için her sene kaçırıyorum, gelincik kavurması yemek bir türlü nasip olmadı şimdiye kadar.

kapcık

Zeytinliklerin bakımı için yapılması gereklerden belli başlıları budama, sürme ve çapalama. Ocak ayında budanan zeytinlikler baharın gelip otların büyümesiyle sürülmeye başlandı. Tabii toprağı sürebilmeniz için kurumuş olmasını beklemeniz gerek. Hava rüzgarlı olduğunda toprağın kuruması hızlanıyor dolayısıyla sadece güneşin çıkmasını değil rüzgarın esmesini de yağmurdan sonra gözlemlemek lazım.


zeytinağacı budaması
Budama sonrası zeytinağacı
Sürülme işlemi sadece bir kereyle kalmıyor, zeytinlikleri ara ara birkaç defa sürmek gerekiyor. Otlar sürekli büyüdüğünden hem zeytinlerin besinine ortak oluyorlar hem de hasat zamanı ot bürümüş bir zeytinlikte zeytin toplamak tahmin edilemeyecek kadar zor. Sürme işlemi traktörle yapıldığından ve sadece ağaçların arasında traktörle geçilebildiğinden ağaç diplerinin ayrıca çapalanması gerekiyor. Çapa içinse çoğunlukla insan gücüne ihtiyaç var her ne kadar çapa makinaları çıkmış olsa da.

Zeytinağaçlarına baktığımızda yaprakların arasına gizlenmiş minicik tomurcukları görmek mümkün. Bu küçücük tomurcuklar büyüyecek, çiçek açacak ve sonra meyva verecek.


zeytin tomurcuğu
Tomurcuklanan zeytin dalları
Yaz sonuna doğru kırmalık yeşil zeytin için ilk hasatlar başlayacak, sonbaharın sonuna doğru ise iyice olgunlaşmış ve renkleri yeşilden siyaha dönmüş zeytinler olacak şuan tomurcuklanan dallarda.
 
yeşil zeytin
Kasım ayında kırmalık yeşil zeytinler
Geçtiğimiz hasat dönemi iklim koşullarından ötürü verim çok düşüktü, inşallah bu sene bereketli geçer. Zeytinliklerde ilkbahar ve son durum böyle :)

marseille olive
Aralık ayında yeşilden siyaha dönen zeytinler
 

12 yorum:

  1. İlk kez bir zeytinliği dolaşıyorum :) Demek bu otlar hep ağaçların besinine ortak. Doğru, bizim bahçeyi de sürerlerdi, otları keserlerdi. Bu arada gelincik sadece sap oluyor sanıyordum, yapraklı kısmı da mı var kavurup yenecek. Bilmiyordum, öğrenmiş oldum. Gerçi ege otlarından gelincik denemiştim sanırım, o da bu mu acaba..
    Fotoğraflar çok güzel, gökyüzüne, yeşilliğe, zeytinlere bayıldım. Teşekkürler bu güzel gezi için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teyzelerden öğrendiğim kadarıyla 'göbeklenmeden önce' (sanırım burda kırmızı çiçeğin sap kısmının oluşmasından önceki evreden söz ediliyor) yaprakları toplanıp kavurması yapılabilirmiş. Yaprakları o sap kısmın dibinde hep var ama kırmızı çiçeğin büyüsünden olsa gerek benim de hiç dikkatimi çekmemiş şimdiye kadar.

      Sil
  2. Pek keyifli olmuş. Gelincikleri toplayıp şurubunu yapabilirsin. Öksürüğe çok iyi gelir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kavurmasını yiyemedim inşallah şurubunu kaçırmam :) Denemeyi çok istiyorum gelinciklerin vakti geçmeden.

      Sil
  3. Gelincik mi?, biri beni çağırdı galiba işte geldim, ne güzel bir bahçeymiş bayıldım doğrusu. Bir ağaç yetiştirmek ne kadar güzel, mahsülünüz bereketli olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, eşime söylüyorum ya bakım için ya hasat için geliyoruz, arada pikniğe de gelelim diye :))

      Sil
  4. Enfes fotoğraflara bakarken yazıyı zor okudum. O ne güzel yeşil tonları, o ne güzel mavi... Zeytine sahip çıkmanız için ayrı bir güzellik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke görüntüyü aktarabildiğimiz gibi kokuyu da aktarabilsek, toprağın ve otların kokusu öyle güzelki çok isterdim onları da duymanızı :) Hele şimdi turunçlar çiçeklendi bütün Nazilli turunç çiçeği kokuyor :)

      Sil
  5. İatanbul E-5'te bana güzel Aydın'ımı yaşattığınız bu yazınız için teşekkür ederim. Gerçekten her yazınızla çok faydalı bir iş ortaya koyuyorsunuz. En sevdiğim ağaç zeytin ağacı, en sevdiğim çiçek papatyadır. Çocukluğumda evimizin etrafı yemyeşil kırlarla dolu olduğu için gelincik ve papatyalarla baharı yaşardık. Annemize papatya buketleri yapar hediye ederdik. Papatya çayımız da hiçbir kış evimizden eksik olmazdı. Şimdi o kırların yerinde yüksek katlı binalar yükseldi. Geçmiş ile bugünü karşılaştırınca insanın aklı almıyor gerçekten.

    Zeytin ağaçlarının gölgesinde benim için de gölgelenin; papatyaları benim için de koklayın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim güzel yorumunuza, bu yıl ilk defa papatya kuruttum, koklayıp duruyorum acaba çayını demlemeye kıyabilecek miyim, bilmiyorum :)

      Sil
  6. Dün blogunuzun tamamını okudum sanırım,bugün instagramınıza bakıyorum.Ben bir arıyım blog blog gezen ve keşfettiği güzel bloglarla mutlu olan.Bende blog açtım birkeç yazı paylaştım ama sonra kaldırdım.Henüz değil sanırım.Henüz paylaşmamalıyım.Hikaye,şiir ve kendimce denemeler yazıyorum.İşte böyle gezerken çok sevdiğim bloglar oldu ama sizinki resmen mest etti beni,bayıldım.Tek hayalim toprakla uğraşabilmek,çiftçilik yapabilmek kendi işimin yanı sıra.Bu duygumu da paylaşmak istedim. Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  7. Çok sevindim blogumda güzel vakit geçirmiş olmanıza. Toprakla uğraşmak güzel, zorlukları da var tabii ki ama özellikle kendi işinize ek olarak biraz da hobi amaçlı yaptığınızda yaşadığınız olumsuzluklar dahi hayat tecrübesi olarak sizi zenginleştirdiğinden kendinizi kaybetmiş ya da başaramamış gibi hissetmiyorsunuz. İnşallah hayaliniz gerçek olur :)

    YanıtlaSil